26 Mayıs 2010 Çarşamba

Sandler ve Funny People Karalamacası







Adam Sandler bu dünyada en sevdiğim Yahudi olmasının yanı sıra, acayip yakınlık duyduğum -nedense bilmiyorum-, böyle "aa bizim abinin filmi gelmiş" dediğim, çok güldüğüm,dinlediğim ve aynı zamanda oyunculuğuna hayran olduğum biridir.

Amerika'nın "Kemal Sunal"'ı olarak nitelendirebilecek bir güldürme zekasına sahip olup, aynı zamanda rahmetli gibi "çok büyük oyuncudur".  Kemal Sunal'ın da güldürmeyi amaçlamadığı filmlerinde ne kadar üst düzey oynadığını hepimiz hatırlarız ya, Adam Sandler da öyle işte. Bir çok kişi "Reign Over Me" yi izlememiştir, hatta Sandler pek fazla sevilmez. Ama "Reign Over Me filmiyle benim gözümde o senenin en iyi aktör Oscar'ı Sandlerindı.  Güldürmenin kenarından geçmeyen bir film ama son derece muhteşem bir oyunculuk performansı. Film bittikten sonra ilk düşündüğüm "hep biliyordum bu adamın büyük oyuncu olduğunu"idi. İlgilenenler için ayrıca bknz : Punch-Drunk Love.

Sandler methiyelerinden sonra filme gelelim. Funny People gerçekten izlenmesi gereken bir film en azından Sandler sevenler için. Zohan mohan saçmalamalarından sonra çok yerinde olmuş Funny People. Filmi aslında 2 ye hatta 3 e ayırmak lazım. 1. bölümü o muhteşem Sandler oyunculuğu, 2.bölümü klasik bir hehehe hadi biraz da gülelim 3. bölüm yine o melankolik Sandler performansı. 

Sandler, filmde Amerika'nın hayran olduğu herkesi güldüren bir stand-upçıyı oynuyor -kendimi lan yoksa- ; gel gör ki o klasik fıkra gibi onu güldürebilecek kimse yok etrafında, kızlar, para lakin 0 dost falan bizim Cem Yılmaz tribindeyken aslında "hayatta sıçmış" olduğu gerçeğinin üstüne bir de ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenince kelimenin tam anlamıyla "yan basan" Roger Simmons rolünde.  

"Celebrity Curse" dilimizde ise "ünlü laneti" denen bu olguyu aslında hep görüyoruz. O insanlarında da aslında "insan" olduğu gerçeği. Süper markete gidemezler, oyun oynayamazlar, bir cafeye gidip kahve içemezler ama banka hesaplarında trilyon sayıda Benjamin Franklin vardır. Ve en kötüsü de filmde olduğu gibi ihtiyaçları olduğunda genelde yanlarında çalışan "paralı askerler" dışında -onların da olduğu söylenemez- kimse bulamazlar.Dolar ile yalnızlık.Üstüne konuşabilecek çok şey var olgunun ama biraz daha detaylara girersem film hakkında büyük spoiler olacak o yüzden susuyorum. 


Sandler'a filmde Seth Rogen eşlik ediyor ki o da bayağı gelecek vaadeden bir oyuncu bana göre. Funny People'ı izlemek isteyen arkadaşlara önerim filmden sonra derin bir melankoli duygusuna hazırlanmaları. Bunun yanında klasik tabirle "güldürürken düşündürüyor". Yani çok ama çok zekice esprilere ve Amerikalıların "toilet humor" dediği bel altı esprilere de hazırlıklı olmaları.


Her filmin müzikleri hakkında bir şey söylüyorum ya genelde, bu filmde de Adam Sandler hayran bırakıyor. Kendi söylediği "Real Love" ve Warren Zewon üstadımızın "Keep Me In Your Heart"ı filmin başında çalan Paul Mc Cartney'den "Great Day" ve James Taylor'ın "Carolina On My Mind" şarkıları ile de derin derin dalabilirsiniz.  Eric Bana'nın hayran bırakan Avustralyalı aksanı da bayağı güldürdü beni açıkçası. Ondan da böyle yetenekli performanslar bekliyordum aslında Troy daki "Hector" rolünden sonra.

Neyse, Funny People güldürünün, yalnızlığın, aşkın, dostluğun efendime söyleyeyim ,insani ne kadar duygu varsa kol kola gezdiği bir film. İzleyin.Pişman olmazsınız.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder