14 Mayıs 2010 Cuma

Somebody Killing Our Heroes!!







Uzun süre izlemediğim, bir çizgi roman sever daha doğrusu DC Comics hayranı olan kendimi de bu sebeple ayıpladığım, gecelerce ağladığım sıkıntıdan an itibariyle kurtulmuş durumdayım. Bu filmi izlememde gazı geçen Iron Man 2 posterlerine ve Altuğ Çiftelerli'ye de ayrıca teşekkürü bir borç bilirken yazının da aslında biraz yüzeysel bir inceleme olduğunu belirtirim.


Watchmen'i izlemeden önce çeşitli insanlardan çok çeşitli eleştiriler duymuş olsam da profesyonelliğe sadık kaldık ve "brilliant!!!" ya da "bu ne saçma şey lan abi" gibi tepkilere filmin ilk 1 saatinde kapılmadık. Gelelim, filme; iddialı da olsa "Watchmen" bugüne kadar izlediğim en iyi "çizgi roman" uyarlaması. Film olarak muhteşem sayılmaz hatta kötü bir "Sin City" uyarlaması bile diyebiliriz lakin çizgi roman kahramanını alıp 75 dakika içerisinde herkesi dövdürerek, güzel kızla seviştirerek sonunda da dünyayı kurtararak güzel film yapamadığımızın farkına varılmış yani en azından çizgi romanlarda pek böyle olmadığını yapımcılar anlamış. Bu olayı aslında Dark Knight la yakalamıştı izleyenler. Gerçek, Batman karakterinden uzak çekilen 3-4 filmden sonra gerçekten karanlık şövalyeyle bilmeyenler tanıştı. rest in peace heath ledger.


Filmin konusundan pek fazla bahsetmek istemiyorum, çünkü daha önce Watchmen okumadım bu yüzden ne kadar orijinal konuya sadıktı film pek de bir fikrim yok. Film '45 sonrası pek de "süper" olmayan süper kahramanların olduğu alternatif evren mantığında Amerika ve Dünya da yaşanan olayları ele alıyor. Olayı buysa Watchmen zaten okumam diyorum bu yüzden konuyu pek de beğenmediğimi belirteyim. Oyunculuklar konusunda (ki bir çizgi roman uyarlamasının olmazsa olmazdır bakınız : Joker-Heath Ledger vs Daredevil-Ben Affleck arasında ki 12 fark-) Rorschach karakterini oynayan Jackie Earle Haley abimize 10 puan la en birinci ilan edip gerisinin beş para etmez olduğunu belirtmek istiyorum. Gerçi burada hakkını yemeyeyim Malin Akerman güzelliğiyle filme ayrı bir boyut kazandırmış. Allah sahibine bağışlasın. 


Yukarıda Watchmen'in biraz Sin City koktuğunu söylemiştim. Bunun nedeni de filmin yaptığı göndermeler. Çok fazla Frank Miller havası var hem filmde hemde bulabildiğim çizgi roman çizimlerinde. Savaş,Barış,Seviş,Öldür karesinde ki filmimiz director's cut ıyla birlikte tam tamına 3.5 saat sürüyor. İlk paragrafta bahsettiğim en iyi çizgi roman ödülü de bunun eseri. İzleyiciyi sıkmadan gerçekten bir çizgi roman okuyormuş havasında tutmayı başarıyor iddalı süresine rağmen. 


Gelelim bonus özelliklere. Bu filmi sinemada izleyip legal haklarını hakkımda kullanmak isteyen arkadaşlara şunu belirtmek istiyorum ki Gerard Butler'ın sesinden inanılmaz bir çizgi roman side story kaçırmış vaziyettesiniz. Meraklısı varsa The Tales of Dark Freighter diye torrentini falan bulabilirler. Filmin belkide "işte bu" dedirten noktası ise seçilen müzikler. Film başlar başlamaz giren "Times They are -a changin" ve Bob Dylan ilerleyen dakikalarda "Hallelujah" ve Leonard Cohen, " Sound of Silence" ile Simon and Garfunkel, "All Along the Watchtower" ile Jimi Hendrix tecrübesi ve punch line da "First We Take Manhattan" ile Leonard Cohen. Soundtracki legal alacağım arkadaşlar bu dakikadan sonra =) 


Evet, sonuç olarak çizgi roman uyarlaması izlemek istiyorsanız ve gerçekten kendinizi verebileceğiniz 3.5 saat varsa Watchmen izlemeye değer...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder